17 Nisan 2012 Salı

Kendime Notlar

Bazen bazı insanların yazması lazımdır kendine notlar.Bu insanlar başkasının yazdığı notlarda kendi hayatlarını bulur çünkü.En zorudur kendisini yazması insanın diye okumuştum bi yerlerde.Ama arada bir kendimin "yenile"butonuma basmam lazım.Geriye dönüp baktığımda olan biten bir sürü yaşantı var da ,mesele ne öğrendiğindir yeğen :p

Öğrendim ve/veya öğrenmeye çalışmaya başladım ki;

*Hiç birşey söylemeden durmak birşeyler söylemekten daha zormuş

*Basit yaşamalı hayatı,çok didiklememeli kendini

*Sadece olduğu gibi kabul etmeli herkesi, o da öyle işte deyip geçmeli

*Herkesin kendince zor geçirdiği,yaralar aldığı dönemler sonucu oluşan defoları var.kimse mükemmel değil,olmak zorunda da değil

*"Affetmek "demek herkese ve her şeye eyvallahın olması demek değilmiş."Onaylamıyorum,yaşamımda senden bir beklentim yok ama var olmana ve karakterine saygı duyuyorum,olduğun gibi kabul ediyorum" demekmiş

*Ruhumu sıkan olayları çözümlemek çözümsüz olmasından iyiymiş.

*Bazen yapılacak en iyi şey sadece kendine yatırım yapmakmış.

*Bazen beklentileri minimum tutmak, hayal kırıklıkları yaşamanı engellermiş.

*Bazen yapabileceğin en iyi şey sadece dinlemekmiş.İçinde olmak istediğin masalın kahramanları çevrendekilerken masala uzaktan da olsa dahil olabilip hayallere ortak olabilmenmiş.

*Milyon tane derdin de olsa bir kişi bile varsa seni anlayan,senin hissini senle yaşayan,olağanüstü algı kontağı kurabildiğin...İşte o zaman , dünyanın en şanslı kişilerindenmişsin

*Herkes kendi hayallerini yaşarmış ve her masal farklı başlar, farklı bitermiş.Kimi az gider uz gider kavuşurmuş mutlu sona kimisi evvel zaman içlerinde yolunu ararmış...

Ve gökten üç elma düşermiş.Biri yazana,biri okuyana biri de evvel zamanlar içinde yolunu arayan herkese...

10 Nisan 2012 Salı

Instagram'dan Dersler

   Instagram fotoğraf paylaşım programının Facebook tarafından 1 milyar dolara satın alınması tüm dünyada sosyal medyayı sallayan bir gelişme oldu dün.Az önce internette okuduğum detayları görünce şaşkınlığım bin kat daha arttı ,artı hayatımla ilgili bir dönüş yapmak istediğim şu günlerde inanılmaz bir motivasyon kaynağı oldu.


   Şöyle ki, instagramın yaratıcıları önce Burbn diye bir lokasyon belirleme programı üretmişler.Ancak aynı dönemde foursquare programı da çıkınca Burbn lokasyon belirlemek için çok kullanılmayıp fotoğraf için kullanılmaya başlanmış.Bunun üzerine Burbn rafa kaldırılıp ınstagrama dönüştürülmüş.Instagram kullanıcılarının artmasıyla milyon dolarlık yatırımlar yapılmış.Şu an instagramın 30 milyon kullanıcısı varmış, facebook un ise 850 milyon civarında.Facebook uygulamasıyla birlikte instagramdaki kullanıcı sayısı da hızla artacaktır.

   Teknoloji kullanımında çok da yetenekli olmayan ben bunları niye anlattım?

   Çünkü 1 milyar dolarlık instagramın ekibi sade ve sadece 12 kişiymiş.12 kişi ile milyar dolarlık iş yapılabiliyormuş.Ve bu ekiptekilerini yetkinlikleri herşeyden önemliymiş.Bir şey denedim olmadı rafa kaldıralım değil "onu geliştirmek için ne yapalım "önemliymiş.Fırsatları ve ortamları iyi değerlendirmek gerekliymiş.

   Ben hala 12 kişi ,30 milyon kullanıcı ve 1 milyar dolarda takıldım o ayrı :))

8 Nisan 2012 Pazar

Yüreği Çingene Kızlara...

     Bir varmış, bir yokmuş; bir zamanlar, memleketin birinde "yüreği yerleşik" kızlar yaşarmış. Annelerinin eşarplarını köşesinden büzer, duvak yapıp aynaya bakarlarmış. Bebeklerine, türlü giyşi diker, ninniler söylerlermiş.

     Gel gelelim aynı memlekette "yüreği çingene" bir kiz daha varmıs; halıya boylu boyunca uzanır, dünya atlasına bakar ve gözlerini yumarmış. Gözlerini açtığında da parmagını dokunduğu diyarda olduğunu düşlermiş.

     Aradan zaman geçmiş, pireler berberlikten, develer tellallıktan vazgeçmiş. Herkesin düşü gerçekleşmiş. "yüreği yerleşik" kızlar sahici duvaklar takıp bebeklerine ninniler söylemiş. "yüreği çingene" kız ise parmağını koydugu her yeri gezmiş...

Şarkısı:


Çok gidesim var gene...Her gidişimde biraz daha yakın oluyorum ben kendime.Sanki hayat o zamanlarda daha bir "Ben gibi"

3 Nisan 2012 Salı

Tanrılar Okulu

European School of Economics'in kurucusu Prof.Stefano E. D'Anna'nın yazdığı Tanrılar Okulu kitabı geçen seneden beri elimde olan, ara ara dönüp baktığım, bir çırpıda değil de sindire sindire okunması gereken bir kitap.Bazı kitaplar bitmesin istersiniz,bitmezde.Altı çizili her cümle alır bir düşe götürür bizi.Tanrılar Okulu'da bitmemiş olmasına rağmen, elime aldığımda yine kaldığı yerden beni harekete geçiren bir kitap


Kitaptan altı çizili satırlar:
*Dünya,senin onu düşlediğin gibidir;o bir aynadır.Dışarıda kendi dünyanı bulursun,yarattığın,düşlediğin.Değiş ki dünya değişsin...
*Bağımlılık,özgürlükten yoksunluğu ve yaşamdan vazgeçişi gizlemek için insanların taktığı maskedir.

*Varlığını hafifletmek ciddi bir emek ister.Bunun için ebeveynlerinin,öğretmenlerinin,felaket tellallarının ve kıyamet habercilerinin sana dayatma yoluyla öğrettikleri her şeyi arkanda bırakman gerekir.

*Gördüğümüz ve dokunduğumuz her şey bir görünmeyenden gelir.

*Yaşantında herşey tekrar ediyor.Aynı olaylar defalarca yaşanıyor,çünkü onları değiştirmek istemiyorsun.Yine şikayet ediyor yine dünyayı suçluyor ve yine dışarıdan birilerinin seni incittiğine ve felaketler getirdiğine inanıyorsun.Zamanın bu döngüsünde sıkışıp kalmış bir kişinin gerçek bir geleceği olamaz.Ancak tekrar tekrar yaşadığı bir geçmişi olur.

*Yaşamda boşluklar yoktur.Eğer sen,kendini yeni bir biçimde düşünmeye ve davranmaya zorlayarak bunları doldurmazsan,bunu senin adına tüm zalimliğiyle başkası yapacaktır.

*Görüş açımızı alt üst etmeyi öğrenmemiz gerekmektedir.İnsanların genellikle zorluk veya felaket olarak görüdkleri,beddua ettikleri,her ne pahasına olursa olsun kaçındıkları her şey aslında ölüm psikolojilerini yaşam psikolojisine dönüştürmelerini sağlayacak çok değerli malzemelerdir.Kötülük,iyiliğe hizmet eder.

*Daha az ye,daha çok düşle.Daha az uyu,daha çok nefes al.Daha az öl,edebiyen yaşa...

*Sen kendine yatırım yaparsan,dünya da sana yatırım yapar.

*Dünya,kendi 'düşlerimizin' hayata geçirilmesidir...Ya da kabuslarımızın...