7 Şubat 2012 Salı

Doz büyülü mim

Sevgili Doz beni mimlemişti.Biraz geç oldu biliyorum:(Ve buradannn cokkk özür diliyorum gecikme için.Ama o mim öyle bir ana denk geldi ki benim de tam bu konuda kendimle kalmam gerekiyordu...

Mimin konusu "babalar ve kızları"

Ben,her gece bin kere tekmeleyerek açtığım üstümü bıkmadan usanmadan örtmeye gelen;hep iyi düşünen;kazık da yese hep tabiriyle "Taş atana ekmek at"diyen;hep doğru bildiğini yapan ve bundan asla pişman olmayan;hastaneden hastalıktan çoook korkan ,bir baş ağrısına bile gelemeyen;evde son sözü eşine bırakacak kadar kadınına değer veren;hiç kızmayan,kısıtlamayan;her yapamam dediğimde "yapabilirsin,güven kendine,herkes yapıyor sen daha iyisini yaparsın"diye beni bir çok kez gaza getirme seansları veren;ama sigarayı çok içtiği için sürekli çok büyük tartışmalar yaşayıp küs kaldığımız;her karnemde elinde gücü yettiğince aldığı hediyelerle gelen;bir anda "hadi toplanın gidiyoruz " deyip bizi olmadık zamanlarda olmadık yerlere götürüp eğlendiren ama hep de sebebini anlayamadığım ama benim de aynısını yaptığım gibi biraz mesafeli bir babanın kızıyım.

O baba 2003 kışında bir cumartesi gecesi eşini ve dostlarını alıp bir yemeğe çıktı.O gece ilk kez  o mesafeyi kırıp "Baba seni çok seviyorum"demek istedim.Hatta kapıdan çıktı tam söyleyecekken asansöre bindi.Saniyeler içinde asansörün kapısı açıldı geri döner gibi oldu gene söyleyecekken sustum,gelince söylerim dedim.Bir daha hiç gelmedi...

Her babalar gününde,her sevgililer gününde,her düğünde,her konu açıldığında hep ama hep söylediğim bir şey var.ASLA AMA ASLAAA ERTELEMEYİN SEVDİĞİNİZİ SÖYLEMEKTE.Hiç gelmez sandığımız günler aslında çok yakın.Ben hep gurur duydum o babanın küçük kızı olmaktan.Belki de gittiği için ben hep küçük kaldım,kalmak istedim.Çocukca bir umut belki bugünlere getirdiğim.

Bir mimdi bu hiç görmediğim bir blog arkadaşımdan aldığım,sayesinde bunları yazdığım.Ve belki de bunu okuyan biri de benim sayemde geç kalmadan söyler sevdiğini babasına,sevdiğine,sarılır boynuna ya da bir telefon belki.Bir mim, iki blog,takipçiler,aileler ve ertelenmeden doyasıya yaşanan sevgiler...

Hayat ertelemeye gelmez...

2 yorum:

DOZ BUYUCUSU dedi ki...

ahh inanmiyorum,tuylerim diken diken gozlerim dolu dolu okudum,biraz kotu hissettim yarani destigim icin,bilemedim ki :(,cok guzel anlatmissin hislerini ve eminim o biliyor, belki yanindaydi sen bu satirlari yazarken belki saclarini oksayip tebessum ediyordu sana,kimbilir , ve eminim ki giden kiymetlilerimiz aslinda hep bizimledir...

Guzunkizi dedi ki...

Kötü hissetme güzel bir şeye sebep oldun bence :))